Bilgi

Antikor Nedir? Ne İşe Yarar ve Çeşitleri Nelerdir?


Canlı insan ve hayvan organizmasında, antijenik maddelere karşı meydana gelen ve onlarla invivo ve invitro olarak spesifik birleşme özelliği gösteren protein yapısındaki maddelere “antikor” denir. Kısaca Ab (AntiBody) şeklinde sembolize edilir.

Plazmada bulunan proteinlerin %20’sini antikorlar oluşturur. Antikorlar, kemik iliğinde üretilen B hücreleri tarafından üretilir. Antikorların en önemli özelliği vücuda giren yabancı maddeleri tanımaları ve kısa sürede etkisiz hale getirmeleridir. Kan plazma proteinleri, elektroforezle albümin ve globülinlere; globülinler de alfa, beta ve gama globülin olmak üzere üç gruba ayrılır. Antikor özelliğinde olan globülinlerin büyük bölümü gama grubundandır. Bunlara, immünglobülin (Ig) ve aralarında beta grubundan da birkaç antikor bulunmasına rağmen gammaglobülin adı da verilir.

Antikorların Yapısı Nasıldır?

Bir immünglobulin molekülünün yapısında iki ağır zincir (heavy H)  ve iki hafif zincir (ligth L) şeklinde düzenlenmiş polipeptid zinciri bulunur. Bir ağır zincir ortalama 420 aminoasitten, bir hafif zincir ise ortalama olarak 210 aminoasitten oluşur. Zincirlerin bir ucunda NH2, diğer ucunda COOH molekülleri bulunur. NH2 bulunan ucu aminoterminal, COOH bulunan ucu ise karboksiterminal uç denir. Ağır ve kısa zincirler birbirlerine disülfit bağları ile bağlıdır. Ġnsanlarda biyolojik etkinlik ve moleküler yapılarına göre IgM, IgG, IgA, IgD ve IgE olmak üzere 5 çeşit antikor molekülü vardır.

Antikor Çeşitleri Nelerdir?

IgG: Normal insan serumunda bulunan antikorların %80’i bu guruptandır. IgG’ler, plasentadan geçebilen tek immunoglubulindir. Fötal yaşamda fetüsü korur. Genellikle presipitasyon ve toksin nötralizasyonu gibi testlerde IgG antikorları etkilidir.

IgM: Normal insan serumundaki immunoglobulinlerin % 7-10’unu teşkil eder. En büyük immunoglubulindir. IgM’ler, aglütinasyon ve virüs nötralizasyonu gibi olaylarda etkilidir. Enfeksiyon esnasında ilk oluşan antikordur. Bir diğer özelliği ise embriyosal yaşamda, antijenlere (enfeksiyonlara) fetüste oluşabilen antikordur. Plasentadan geçemezler.

IgA: Normal insan serumundaki immunoglobulinlerin %15’ini IgA oluşturur. İnsan ve diğer memelilerin, burun, bronş, bağırsak, süt, idrar, gözyaşı, salya, tükürük salgılarında bulunur. IgA’lar, virüsleri nötralize edebildikleri gibi bakterilerin dokuya yapışmasını da önler. Mukoza altı lenf düğümlerinde yapılır ve yine barsak mukoza salgısında IgM ve IgG antikorlarından 20 kat daha fazla bulunur. Bu moleküller, bazı lokal enfeksiyonlara karşı ilk savunma sistemidir; üst solunum yolları ve barsak mukoza infeksiyonlarında immünite gelişmesinde rol oynar.

IgD: Normal insan serumunda az olarak bulunur. Ömürleri kısa olan antikorlardır. IgD kanda, lenf ve B hücrelerinin yüzeyinde bulunur. Tek başlarına aktif değildir, T hücrelerinin yüzeyine yerleşerek onların antijenleri yakalamalarını sağlar.

IgE: Normal insan serumundaki Ig’lerin %1- 3 kadarını oluşturur. IgE’ler de kanda dolaşan antikorlardır. Alerjik bünyelerde dolayısıyla alerjik reaksiyonlarda IgE sayısı fazladır. Mononükleer hücrelerin ve özellikle eozinofillerin hücre membranlarına bağlanır ve antijenik uyarım sonucunda bu hücrelerin aktive olmasını sağlar. Anafilaktik şok tablosu gibi aşırı duyarlılık reaksiyonlarında rol oynar.

Yorum yapmak için tıklayın.

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yukarı