Bilgi

Planlı Eskitme ile Kandırılan İnsanlar Haline Geldik

Tarih |

Teknoloji dünyasında yaşanan her gelişmenin karşılığında bizden bir bedel isteniyor. Artık hiçbir şeyi kesintisiz kullanma hakkına sahip olamıyoruz. Aldığımız her ürünün bir kullanma süresi var. Yeni bir otomobili veya son çıkan bir telefonu satın aldığınızda bir süre “anlaşılmaz bir şekilde” bir çeşit parça değişikliği yapmak zorunda kalıyoruz.

Basit bir şekilde bir cep telefonunu örnek verelim. Kullandığımız yeni nesil telefonların hepsini bir veya iki yıl içinde -kullanmasanız bile- çöp haline geliyor. Ya bataryası bitiyor yada donanımsal bir arıza veriyor. Bunun literatürde karşılığı “planlı eskitme” olarak geçiyor. Ürünü üreten firma bilinçli bir şekilde ürettiği cihazın donanımsal parçasının bir süre sonra kullanılamaz hale gelmesini veya ürünün kendi performansını engelleyen yazılımlar ekleyerek kullanıcıyı ya parça değişimine yada yeni ürün almasına teşvik ediyor. Bunu çok yakın zamanda Apple’nin üretmiş olduğu iPhone telefonları için yaptığı resmi açıklama ile öğrenmiş olduk. Apple eski iPhone modellerini kasıtlı bir şekilde yavaşlattığını itiraf etmiş, devamında mahkemelik olmuştu. Dünyanın en ünlü markasının bunu yaptığını düşünürsek diğer markaların bunu yapmaması için hiçbir neden bulunmuyor.

Yeni aldığınız bir otomobilde de aynısı geçerli. Aldığınız otomobil ne kadar pahalı veya kaliteli olursa olsun bir süre sonra belirli parçaları değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Eğer değişim veya bakım işlemini alternatif ve yetkili olmayan bir yerde yaptığınızda ortaya çıkan anormal sorunlarla boğuşmak durumunda kalıyorsunuz.

Bir üretici firmanın tekelleşme adına tüketiciyi kendine bağımlı haline getirmesi aslında hiç etik değil. Özellikle sağlık sektöründe tanık olduğumuz cihazların ücretsiz bir şekilde verilmesini bunun en bariz örneği olarak gösterebiliriz. Burada firma söz konusu cihazı ücretsiz bir şekilde verir. Ancak kitlerin ve teknik bakımlarının ise anlaşmalı bir şekilde kendisinin yapacağı konusunda anlaşmaya varılır. Basit bir matematiksel hesap yapıldığında çok kısa süre içerisinde firma cihazdan elde ettiği karın çok yüksek olduğu görülecektir.

Başka bir örnek verecek olursak, bir yazıcı veya fotokopi makinesi aldığınızda oldukça ucuz olduğunu göreceksiniz. Fiyatı 750 TL olan bir yazının kartuşları tükendiğinde yeni kartuş almak istediğinizde 1500 TL’ye varan ve nerdeyse iki katını bile geçebilen sarf malzeme maliyeti olduğunu görmekteyiz. Üretici firma alternatif bir kartuşu engelleme adına özel yazılımlar ve çipler kullanarak tüketicinin sadece kendisinden söz konusu kartuşu almasını sağlamaktadır. Bunu kabullenip kullanamaya devam ettiğiniz bir-iki yıl içerisinde cihaz kendiliğinden sorun verdiğine tanık olacaksınız. Tamir/bakımı söz konusu olduğunda ise cihazın fiyatına yakın bir maliyetle karşı karşıya kalacaksınız.

Artık tamamen “daha fazla kazan ve pazara hakim ol” mantığı ile hareket eden firmalar tarafından sürekli kandırılıyoruz. Tüketicinin sürekli olarak yenisini alması için her yolu mübah olarak gören dünyamıza hoşgeldiniz.

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Popüler Yazılar

Exit mobile version