Bilgi

100 Bin TL’ye Hangi Araba Alınır?


Bir otomobil almak istiyorsunuz. Cebinizde net 100.000 TL paranız var. Şöyle oturup düşündünüz. Acaba hangi arabayı alsam? Ülkemizde araba tercihlerinde temel kriterler belli! Az yaksın çamurdan olsun! Bu nedenle kullanım oranlarına baktığınızda dizel yani mazotla çalışan arabalar benzinli arabalara göre daha çok tercih ediliyor. Konfor çoğu zaman ikinci tercih olarak değerlendiriliyor.

Bir araç satın almak istiyorsanız ilk olarak düşünmeniz gereken bazı temel faktörler var. Şimdi bunları bir bir değerlendirip 100 bin TL’ye alabileceğiniz en iyi arabayı bulmaya çalışalım.

Otomobiller kendi içerisinde segment segment ayrılırlar. Sırasıyla otomobiller A, B, C, D, E, F ve G segment olarak ayrılırlar. Bunlar dışında pek yaygın olmayan ancak –hali hazırda kullanılmakta olan- S, M, J gibi farklı segment otomobillerde bulunmaktadır. Segmentler sadece iç hacim değilde fiyat, performans, motor hacmi gibi çeşitli kriterlere göre belirleniyor. Ancak genel olarak iç hacmi büyük araçlar bir üst segment sayılıyor. Buradan hangi aracın hangi segmentte olduğuna bakabilirsiniz.

Bir otomobil için ilk kriteriniz mümkünse yakıt konusu oldun. Eğer gerçekten maddi açıdan iyi durumdaysanız yakıt konusunu “es” geçebilirsiniz. Ancak sırf fiyatı ucuz diye üst diye aldığınız üst segment bir otomobilin su gibi yakıt harcadığını görünce hemen elden çıkarmaya başlayacaksınız. Sürekli yakıt istasyonuna uğramak istemiyorsanız gerçekten de az yakan bir otomobil tercih etmeniz sizin için büyük bir avantaj olacaktır. Alacağınız bir otomobili evinizin bahçesinde süs olarak bıraksanız bile yıllık ortalama 3000 TL gibi bir maliyeti olacaktır. Örneğin; sigorta 800 TL, kasko 1000-1500 TL, muayene 250 TL, vergi (ortalama) 750 TL gibi maliyetler aracı hiç sürmeseniz bile karşınıza çıkacaktır. Siz buna yakıt olayını eklediğinizde hiçte küçümsenmeyecek bir maliyetin ortaya çıktığına tanık olacaksınız.

İkinci olayımız teknik servis olayı. Otomobil bu, ne olursa olsun elektronik veya mekanik sistemlerde çıkan en ufak bir arızada soluğu serviste alacaksınız. Sıfır veya ikinci el olsun teknik servis ağı geniş, ucuz parçası bulunan bir otomobil tercih ediniz. Örneğin sırf param var diye gidip bir Ferrari aldınız ve Muş’un Varto ilçesinde ikamet ediyorsunuz. Bi baktınız aracınız yürümüyor. Ne yapacaksınız? Herhalde milyarlık aracınızı Varto sanayi sitesine götürüp bilgisayara bağlatmayacaksınız. Zaten böyle bir hizmet yok. Hatta dikkat ederseniz bazı illerde bazı araç modelleri daha fazla sayıda bulunuyor ve satılıyor. Bunun temel nedenlerinden biride servis ve kolay satış imkanlarına erişim olanağı olduğunu söyleyebiliriz. Bir araç ne kadar mükemmel olursa olsun bulunduğunuz noktaya yakın bir servis ağı bulunmuyorsa ve bulunduğunuz bölgede pek tercih edilmiyorsa o araçla başınızın derde girme ihtimali çok yüksek.

Üçüncü olayımız satış konusu. Bir aracı ömür boyunca kullanırım düşüncesi yoksa (ki genelde bu düşünce bir hata) öyle yada böyle satacaksınız. Aldığınız araç ne kadar iyi olursa olsun satma fikri oluştuğunda satmakta zorlanabilirsiniz. Hatta sırf bu yüzden fiyatının altında satma ihtimaliniz bile olacaktır. Örneğin gittiniz bir Station Wagon veya Station Tourer araç aldınız. Piyasada bunlara kısaca steyşın deniliyor. Bu araçların tek özelliği bagaj iç hacminin daha büyük olması. Normal modellerinin kısalarıyla hiçbir farkı yok. Ülkemizde pek tercih edilmiyor ve aile arabası olarak biliniyor. Ancak satış işlemlerinde biraz daha geç satıldıklarını söyleyebiliriz. Farklı bir örnek vermek gerekirse dünyanın en iyi otomobilleri arasında gösterilen (ve şahsen de çok beğendiğim) Mazda, Mitsubishi gibi Japon otomobiller ülkemizde çok az tercih edilen modeller.

Gelgelelim dizel ve benzin olayına. Dizel otomobiller –çoğu zaman– benzinli otomobillere göre daha az yakıt tüketen otomobiller. Konfor olarak (şahsi fikrim) benzinli otomobiller daha az ses, daha az sorun ve daha fazla konforlu olan otomobil türüdür. Ancak başta dediğim gibi yakıt konusunda dizeller daha az maliyetlidir. Ancak son yıllarda üretilen otomobillerde benzin değerleri neredeyse dizel yakıt tüketme değerine yaklaşmış durumda. Dizel otomobiller –genel olarak- güç/performans değerleri benzinlere göre daha yüksek olsa da  yeni nesil benzinli otomobillerin geliştirilmesi ile beraber sağlamış olduğu tork ve beygir gücü dizel otomobilleri geçmiş durumda.

Bir otomobilde en önemli şey kuşkusuz konfor! Daha önce bir araç kullandınız mı bilmiyorum. Ancak bir araçta konfor olmazsa olmazlardan. Konforu belirleyen şeyler aracın segmenti ve donanım özellikleridir. Bu konuyu biraz açarsak C segmenti bir Seat Leon araç B segmenti bir Seat İbiza’ya göre her zaman daha konforludur.Aynı şekilde C segmenti bir VW Golf, B segmenti bir VW’ye göre daha konforludur. Basit bir şekilde C segmenti bir araç B’ye göre daha geniştir ve malzeme yapısı bir altına göre daha kalitelidir. Her üst segment kendine has özelliklerle daha fazla konfor sağlar. Örneğin, 4 camı otomatik açmak yerine arka camları manuel olarak açmak can sıkıcı bir durumdur. Yağmur esnasında otomatik çalışan silecekler, hava durumuna göre otomatik çalışan farlar, görünebilirliği arttıran gündüz LED’ler,  sisli havalarda daha fazla mesafede yol aydınlığı sağlayan sis farları, soğuk iklimde hızlı ısıtan koltuk ısıtma sistemi, ortamı isteğinize göre derece derece ayarlayabileceğiniz klima, kaza esnasında hayat kurtaran çoklu hava yastıkları, ani fren sistemleri, dönüşe duyarlı sis farları, elektronik el freni, açılır veya sabit cam tavan gibi donanımsal özellikler 100 bin TL’lik araçta en azından çoğu bulunması gerekir diye düşünüyorum.

Şimdi lafı çok uzatmadan konumuza dönelim. Öncelikle aracı ne için kullanacağınız çok önemli. Yani şehir içinde işe gidip gelmek için mi kullanacaksınız, uzun yolda mı kullanacaksınız veya yük taşımak için mi kullanacaksınız sorularına cevap vermeniz gerekiyor.

Eğer şehir içinde (işe gidip gelmek için vs.) kullanacağınız ve yakıt tüketimi az olan (daha çok bayanlarda yönelik) bir araç almak istiyorsanız o zaman A veya B sınıfı motor hacmi küçük bir araç tercih edebilirsiniz. Ancak burada tavsiyem sıfır bir araç almak yerine ilk kullanıcısı olan doğrudan sahibinden almanızı tavsiye ediyorum. En ufak bir sorunu olmayan, ilk kullanıcısından satın alacağınız bir araç fiyat açısından daha ekonomik olacaktır. Sıfır bir otomobil alabilirsiniz ancak özellikle A sınıfı bir araç aldığınızda ilerde satma fikri varsa değerinde veya değerinin altında satma ihtimali var. A ve B sınıfı otomobiller daha küçük olduğundan şehir içinde gerek yakıtı tüketimi açısından gerekse park etme, manevra kabiliyeti daha yüksektir. Büyük bir şehirde yaşıyorsanız ve park sorununuz varsa kesinlikle buna göre düşünmenizde fayda var.

Uzun yolda kullanma olayınız varsa kesinlikle C, D veya E sınıfı bir otomobil tercih edin. Özellikle A sınıfı veya B sınıfı otomobiller uzun yollarda çok yorduğunu söyleyebilirim. Bu tip arabalar yukarıda bahsettiğim üzere küçük otomobiller. Özellikle uzun yollarda kasislerden tutun, manevra ve ses yalıtımı konusunda çok başarısızlar. Zaten bu tip otomobiller şehir içi otomobilleri olarak düşünebilirsiniz.

Yük taşıma fikriniz varsa o zaman bagaj iç hacmi büyük olan C, D veya E sınıfı bir otomobil alın. Yukarıda bahsettiğim üzere steyşın (Station Wagon veya Station Tourer) satın alabilirsiniz. Ancak buradaki püf nokta şu. Station Wagon ağır yük taşıma için kullanılırken, Station Tourer yük değilde hacmi yüksek ve ağır olmayan eşyaları taşımak içindir. Burada tercihen en az 400 cm3 bir bagaj hacmine sahip otomobil almanız gerekiyor.

Şunu önce kafanızda netleştirmeniz gerekiyor. Sıfır araç mı alacaksınız yoksa ikinci el bir araç mı alacaksınız? Öncelikle sıfır bir araç sorunsuz bir araç demektir. Aldığınız araçta arıza/sorun çıkmak ihtimali çok düşük ve bir problem çıktığında garanti kapsamında yetkili servisten onarımını yapabilirsiniz. Eğer gerçekten çok hassas biriyseniz sıfır araç almanızı tavsiye ediyorum. Bir bayiye gidip parayı masanın üstüne koyduğunuzda –hiçbir bürokratik işlem yapmadan- sizin yerinize bayi tarafından tüm işlemleri yapılarak 1 saat içerisinde plakanızla beraber size teslim edilir. Vay efendim “acaba bir sorunu varmı?” gibi şeyler aklınıza takılmaz. Gaza basıp arkanıza bakmadan seyahat edersiniz. Ancak ikinci el söz konusu olduğunda biraz ince eleyip sık dokumanız gerekiyor. Çünkü piyasada tabiri caizse “insanları dolandırmaya müsait bir sürü çakal var.” Aracın bilmen hangi yerinde olan bir parça boyayı önemsemeyip satın alıp eve geliyorsunuz. Bir süre sonra arabanın neredeyse pert olduğuna tanık olunca pişmanlık ve stres yaşıyorsunuz. Bir araç dışardan neredeyse kusursuz gibi gelebilir. Ancak orijinal parça değişimleri vs. ile pert olan bir araba hiçbir şeyi anlaşılmayabiliyor. Bu aslında beraberinde bir çok güvenlik sorununu beraberinde getiriyor. Bu nedenle mümkünse ve eğer ikinci el araç alacaksınız bizzat aracı kullanan ilk sahibinden alın. Tanımıyorsanız 2. 3. sahibinden almanızı pek tavsiye etmiyorum. Özellikle km’si düşük değerde, bakımları, muayenesi serviste yapılmış, tramer kaydı olmayan bir araç tercih edin. Kesinlikle güvenilir –bağımsız- bir oto expretizden 100-200 TL vererek rapor alın. Sonuçta verdiğiniz 100 bin TL’nin çöp olmasını istemiyorsanız buna dikkat etmenizde fayda var.

Öncelikle tavsiyem her zaman Volkswagen grubundan (Volkswagen, Seat, Skoda) sıfır bir araç almanız. 100 bin TL’ye yakın olarak alabileceğiniz sıfır araçlar Wolkswagen grubundan araçlar aşağıdaki gibidir.

  • Volkswagen Polo (Polo 1.0 TSI 95 PS DSG Highline ve Comfortline)
  • Volkswagen Golf (Golf 1.0 TSI 110 PS Manuel Middline Plus)
  • Volkswagen Jetta (Jetta 1.4 TSi BlueMotion Comfortline – 2017)
  • Seat İbiza (İbiza 1.0 EcoTSI 115 HP DSG S&S)
  • Seat Leon (Leon 1.2 TSI 110 HP DSG S&S)
  • Seat Toledo (Toledo 1.4 TSI 125 HP DSG)
  • Skoda Fabia (Fabia 1.0 TSI 110 PS DSG Style)
  • Skoda Rapid (Rapid 1.0 TSI 95 PS DSG Style)
  • Skoda Rapid Spaceck (Rapid 1.0 TSI 95 PS DSG Style)
  • Skoda Octavia (Octavia Ambition 1.0 TSI 115 PS)

Opel marka otomobillerinden kullanımınıza göre; Corsa, Astra modellerinden tercih edebilirsiniz.

  • Opel Corsa Enjoy3 75 HP Manuel Şanzıman MT-5 (Dizel)
  • Opel Corsa Enjoy4 90 HP Otomatik Şanzıman AT-6 (Benzin)
  • Opel Astra HB Enjoy 4 150 HP Otomatik Şanzıman AT-6 S&S (Benzin)
  • Opel Astra Sedan Design 4 140 HP Otomatik Şanzıman AT-6 (Benzin)
  • Opel Crossland Enjoy 2 81 HP Manuel Şanzıman MT-5 (Benzin)

Ford marka otomobillerden alabileceğiniz modeller aşağıdaki gibidir. Ancak fiesta –şahsi fikrim- biraz ufak ve konfor konusunda VW’ye göre biraz geride. Ancak beğenize göre aşağıda 100 bin TL’ye göre listeledim.

  • Ford Fiesta 1.5L TDCi Titanium 6 İleri, 85PS (215 Nm)
  • Ford Focus 1.5L TDCi TrendX 6 İleri, 95PS (230 Nm)

Renault marka otomobillere gelince. Yine ülkemizde en çok tercih edilen otomobil markalarından bir tanesi Renault.

  • Renault Clio Icon 1.5 dCi EDC 90 bg
  • Renault Captur Touch 1.2 TCe EDC 120 bg
  • Renault Megane Joy 1.6 16V 115 bg
  • Renault Megane Sedan Joy 1.6 16V 115 bg

Peugeot modelleride en az yakan konforlu otomobillerdir.

  • Peugeot 208 ACTIVE PureTech 110hp EAT6 Tam Otomatik S&S
  • Peugeot Yeni 301 ALLURE 1.6 BlueHDi 100 hp Euro6

Honda konusunda ise çok az seçenek bulunuyor. Benzinli modellerinin yakıt tüketimine göre tercih edebilirsiniz.

  • Honda Jazz 1.5L Dynamic 1498 cc Otomatik Benzin
  • Honda Civic 1.6 Elegance Düz | 1597 cc | Benzin
  • Honda Civic 1.6 Premium Düz | 1597 cc | Benzin

Aklıma gelenler bunlar. Sizinde tavsiyeleriniz varsa yorum kısmında yazabilirsiniz. Eğer ikinci el almayı planlıyorsanız 2014-2017 yılı model aralığında daha iyi bir segmentte otomobil satın alabilirsiniz. Ancak şunu söyleyeyim otomobil vegilerinde ki artışlar ve dolar kuru gibi etmenler nedeniyle 2018 yılındaki fiyatlar bir hayli yüksek. Neredeyse 100 bin TL’ye dolu bir araba alamıyorsunuz.  Size tavsiyem eğer otomobillerden anlıyorsanız ikinci ellere ilk sahiplerinden otomobil almanız.

Selametle.

2 Yorum

2 Yorum

  1. orhan

    18 Temmuz 2019 at 09:59

    Cok tesekkurler. Bu kadar okumlu bır yazı okumamıştım.

  2. Ali

    18 Mayıs 2021 at 16:21

    merhaba,
    bu yazıyı şimdi okudum.
    üzerinden tam 3 yıl geçmiş.
    bahsettiğiniz rakamlar şu an iki buçuk katına çıktı.
    vay halimize.

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yukarı