Bilgi

Elektrik Süpürgesi Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?


Herkese Merhaba. Bu yazımızda sizlere olabildiğince kısa ve basit bir şekilde “Elektrik Süpürgesi Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?” sorusuna vermeye çalışacağım. Bir elektrik süpürgesi söz konusu olduğunda farklı fiyat aralıklarında birçok elektrik süpürgesi bulmanız mümkün. Örneğin; 150 TL’ye Sinbo SVC-8602 modelinde bir elektrik süpürgesi alabileceğiniz gibi, 8.000 TL’ye Nilfisk Bravo Pet Pack elektrik süpürgesi alabilirsiniz. İlk bakışta bunların ikisi de temelde aynı işi yapıyor gibi görünebilir. Ancak söz konusu kalite, performans, çekiş gücü vs. gibi faktörler dikkate alındığında ebetteki pahalı olan süpürgenin tercih edilebilir olduğu görülecektir. Bu konu tartışmaya kapalı bir gerçektir. Çünkü hiçbir teknoloji ürünü ucuza satılmaz. Hiç kimse ürününü ederinin altında fiyat vermez. Verilen her fiyat aslında o ürünün kalitesi ve performansı hakkında bize biraz fikir verecektir. Tabi burada pahalı olan ürün iyidir, paramda var, o halde en pahalı ürünü almalıyım algısı oluşturmasın. Söz konusu elektrik süpürgesi seçimi olduğunda bütçe ve ihtiyacınıza göre bir seçenek belirlemeniz gerekiyor. Genel olarak -2021 tarihi itibariyle- 400 TL ile 1.500 TL arasında orta ölçekte, her kesime hitap eden bir elektrik süpürgesi alınıyorken, 1500 TL ile 3000 TL arasında biraz daha profesyonel ve üst segment bir elektrik süpürgesi alınabilmektedir. 400 TL’nin altındaki elektrik süpürgeleri ise daha çok giriş seviyesindeki kullanıcılara (yani çok küçük yaşam alanına sahip olanlara) hitap ettiğini söyleyebiliriz.

Süpürge Alırken Dikkat Etmeniz Gereken 12 Madde

Şimdi sizlere “Elektrik Süpürgesi Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?” sorusuna maddeler halinde cevap vermeye çalışalım. Bu elektrik süpürgesi alırken doğru seçimi yapmanıza yardımcı olacaktır.

1. Motor Gücü (Watt)

Elektrik süpürgesi seçiminde herkesin ilk baktığı özellik kuşkusuz motor gücü yani Watt Firmalar bir satış stratejisi gereği midir bilinmez ama kocaman harflerle 2000 Watt vs. yazarlar.  Ancak bu Watt değerinin kullanıcı tarafında pek bir önemi bulunmuyor. Hatta aslında motor gücüne bakılarak alınan bir süpürgenin çekişinin iyi olduğu şeklinde bir algı var ki bu tamamen yanlış bir düşünce! Hatta şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Watt özelliğinin yüksek veya düşük olması çok önemli bir konu değil! Watt (Motor Gücü) süpürgenin harcadığı elektrik enerjisini veriyor ki 750 Watt veya 2000 Watt elektrik süpürgesi kullanılan standart 3+1 odalı bir evde elektrik sarfiyatı önemsiz derecede bir farklılık oluşturur. Bu nedenle Watt değerine bakarak fikir edinmeniz hatalı bir yaklaşım olacaktır.

2. AirWatt (Emiş Gücü)

Birçok kişinin adını bile duymadığı veya önemsemediği en önemli özelik olana AirWatt (Emiş Gücü) bir süpürgenin ne kadar güçlü çekime sahip gösteren bir değerdir. Süpürgenin hava çekebilme gücünü belirleyen bu temel değer elektrik süpürgesinin aynı zamanda kalitesini belirler. Eğer güçlü bir süpürge arıyorsanız bu değere mutlaka bakmalısınız. Ancak burada dikkat etmeniz gereken durum ne kadar güç istediğiniz! Örneğin halı kullanılan bir alanda AirWatt değeri çok yüksek olan bir süpürge alırsanız bu kez halıya güçlü bir şekilde yapışacağından sizi epey yoracaktır. Standart olarak 300-600 AirWatt arasında bir süpürge yeterince güçlü demektir. Bazı süpürgelerde bu AirWatt kontrol edilebiliyor. Ayrıca bazı süpürge markalarının AirWatt (Emiş Gücü) değerini vermediğini belirtelim. Bu durumda kullanıcı yorum, eleştiri ve şikayetlerine bakmanız gerekiyor. Son olarak 2100 Watt özelliğinde ki bir süpürge ortalama 180 AirWatt çekim gücüne sahipken, 1300 Watt’lık özelliğinde ki başka bir süpürgenin 500 AirWatt emiş gücü olabilir. Bu nedenle her zaman motor gücü ya da emiş gücü arasında bir bağlantı olmuyor. Yani motor gücü (Watt) yüksekse o halde AirWatt (Emiş Gücü) yüksek diye bir durum söz konusu değildir. Aynı durum tam tersi içinde geçerlidir.

3. Pratik ve Konforlu Olması

Hangi tür elektrikli süpürge alırsanız alın, kullanımının kolay olması herkes tarafından istenen bir durum. Hali hazırda evinizde kullanmış olduğunuz elektrik süpürgesinin sevmediğiniz, olumsuz taraflarını belirleyerek yeni alacağınız elektrikli süpürgenizden beklentilerinizi netleştirebilir. Örneğin, bir robot süpürgemi, dikey süpürgemi, toz torbalı veya toz torbasız mı şeklinde kararınızı vermeniz gerekiyor.  Bu süpürge tiplerinin tamamı temelde aynı işi yapan ancak farklı çalışma şekline sahip türlerdir. Ayrıca ürünü ilk deneme aşamasında sizi çok yormayacak, manevra kabiliyeti yüksek süpürgeler tercih ederseniz hem masa, sandalye, kanepe, dolap gibi mobilyalar çevresinde kullanması daha kolaylaşacak hem de size daha az efor sarf ettirecektir.

4. Sessiz Olması

Ses seviyesi de bence en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir. Bazı elektrikli süpürgeler gerçekten de dayanılması zor ve yüksek ses seviyelerine sahiptir. Bu nedenle elektrik süpürgesi alımında ses seviyesi (desibel) bir diğer kriterdir. Mesela süpürme işlemi esnasında kapınız, telefonunuz çaldığında bunları duyabilmeli veya gecenin bir vakti süpürgeyi çalıştırdığınızda komşularınızı rahat etme kaygısı olmadan temizlik işini yapabilmelisiniz. Kısa bir örnek vermek gerekirse normal bir elektrikli süpürgenin ses seviyesi 78 desibelken, en sessiz olanınki ise normal konuşma düzeyi olan 68 desibeldir. Gürültünün her 3 desibelde iki kat arttığını göz önünde bulundurursak, 68 ile 78 desibel arasında ciddi bir fark olduğunu söyleyebiliriz. Bazı firmalar kendi elektrikli süpürgelerinin ölçümünü uluslararası standartlara göre yapar.

5. Hava Debisi Yüksek Olmasına

Süpürgenin ne kadar hava çektiğini gösteren değerdir. Bu değer Litre/Saniye cinsinden gösterilir. İyi bir süpürgede hava debisi kullanılan hortum ucunda 40 Litre/ saniye ve üzerinde olması tavsiye edilir. Bazı markalar süpürge özelliklerinde hava debisi değerini paylaşırken, bazılar bu bilgiye yer vermez.

6. HEPA Filtreli Olmasına

Emiş gücünden sonra en önemli özellik filtre özelliğidir. Filtre olayı gerçek temizlik yapmanızı sağlayacak öncelikli bir değerdir. Hepa İngilizce “High Efficiency Particulate Arrestin” kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçeye çevirdiğimizde “Yüksek Düzeyde Partikül Yakalayıcı Filtre” anlamına gelmektedir. Burada ki partikül sözcüğü mümkün olan en küçük parçacık demektir. Hepa filtreler partiküllerin –başka bir ifade ile süpürgeden kaçabilecek tozların- % 85 ile % 99,99 una kadarını yakalayabilir. Bu da yaklaşık olarak 0,3 mikron gibi çok küçük tozların yakalanması anlamına gelir. %99,97 oranına sahip olan filtrelere “TRUE HEPA” diğer adıyla “GERÇEK HEPA FİLTRE” denir. Bu oranın kısmen altında kalanlarına ise “HEPA FİLTRE” denir. En az %99,999 filtreleme oranına sahip filtrelere ise “ULPA FİLTRE” denir. Hepa filtreler “Hepa 10, Hepa 11, Hepa 12, Hepa 13, Hepa 14” gibi tozu tutma seviyelerine göre sıralanır. Hepa filtreler değişebilen filtreler (kullan at tipinde) ve yıkanabilen hepa filtreler şeklinde ikiye ayrılır. Değişebilen filtreler genellikle kullanıma bağlı olarak yılda bir değişmesi gerekir. Yıkanabilenler ise (kullanıma göre değişebilir) daha çok 3-5 ayda bir yıkanmalıdır. Hali hazırda kullanılan elektrik süpürgelerinde daha çok “kaset tipi hepa filtreler” kullanılır. Özellikle özellikle astım ve alerji rahatsızlığı olanlar için kaliteli hepa filtreli bir elektrikli süpürge çözüm olacaktır. Filtrenin yıkanabilir olduğunu nasıl anlarım? Bazı elektrikli süpürgelerindeki yıkanabilir HEPA filtrelerinin çevresinde mavi bir çerçeve vardır. Yıkanmayan filtrelerin çevresinde yeşil bir çerçeve bulunmaktadır.

Mikro Filtre : Bu tip filtrasyon genel olarak tüm süpürgelerde mevcuttur. Genel kullanımda idealdir, bazıları yıkanabilirler bazıları ile değiştirilmelidirler.

7.Aktif Karbon Filtre Olması

Bu tip filtre “gaz moleküllerini yakalama ve tutma özelliği” bulunmaktadır. Aktif karbon filtrenin yüzeyi (alanı) milyonlarca ufak gözenekten meydana gelmektedir. Bu gözenekler aracılığı ile birçok koku yayan zehirli gazlar yakalanır. Aktif karbon filtreler kullanıldığı ortam havası kirliliğine veya kullanım sıklığına bağlı olarak değişmelidir. Aktif karbon filtre kullanılan süpürgeler ortamdaki kokuyu da arındırabilmektedir.

8. Marka Bilinirliğinin Yüksek Olması

Bilinen bir markanın ürününü kullanmanız ürünü kullanım sonrasında ortaya çıkabilecek sorunlar karşısında önemli bir avantaj sağlayacaktır. Nihayetinde elektrik, elektronik yapıda bir ürün kullanıyorsunuz ve yüzde bir olsa bile bu ürünün bir şekilde bozulma ihtimali her zaman var. İşte bu durumda ürününe sahip çıkacak, ürünün arkasında duracak, değişim, iade veya onarım aşamasında zorluk çıkarmayacak bir marka her zaman tercih edilebilir ilk seçenek olmalıdır. Ayrıca Dyson, Rowenta, Nilfisk, Arnica, Fakir gibi süpürge konusunda köklü bir geçmişi olan süpürgeler hiçbir zaman size pişmanlık yaşatmayacaktır. Tabi birde şunu da ekleyelim. Mesela süpürgelerde kullanılan başlıklar uzun süre kullanımdan sonra bozulabiliyor. Bu durumda ürünün yedek parçasını almaya kalktığınızda çok pahalı olabiliyor veya ürün tarihin karanlık sayfalarına karışmış olabiliyor. İşte bu durumda Universal dediğimiz fiyatı uygun yedek parçaları bulunabilen ürünler genelde adı, sanı bilinen marka ürünlere uyumlu oluyor. Ayrıca alacağınız ürünün yedek parça garantisi, ürünün garanti süresi ve yaygın servis ağı dikkat etmeniz gereken diğer faktörler. Bunlara dikkat etmeniz ürünü kullanım sonrasında yaşayacağınız sorunlar karşısında avantaj sağlayacağını net bir şekilde söyleyebilirim.

9. Turbo Başlık Özelliği

Halılarda derinlemesine (halıların diplerindeki saç, kıl tüy v.s.) bir ürün arıyorsanız o zaman güçlü ve turbo başlıklı ürünlere bakmanızda fayda var. Fırçası dönen bir “turbo başlık” süpürgenin yürümesini daha rahat sağlar. Son zamanlarda kullanımız hızla artan turbo başlıklı süpürgeler kendi etrafında dönebilen bazı başlıklar hava gücü ile hareketi sağlandığından emiş gücü yüksek bir süpürgenin halıya yapışmasını engelliyor. Bu özelliğinden dolayı tercih edilen özellikler arasında olduğunu söyleyebilirim. Turbo başlık özelliğinde markalar kendileri farklı isimler de çıkartmaktadır. Örneğin; fırçalı türbin başlık, turbo nozul gibi isimlendirmeler yapılmaktadır. Turbo başlıklar vakum (hava) ile çalışanlar ve elektrik gücü ile çalışanlar olarak ikiye kısma ayrılır. Ancak piyasa da daha çok vakum ile çalışanlar tercih edilmektedir.  Turbo başlık seçimi söz konusu olduğunda her markanın farklı bir teknolojiye sahip olduğundan bazılarında verim yetersiz olabiliyor. Bu nedenle çevrenizde bu konuda deneyimlemiş kişilerin tavsiyesine ihtiyacınız var. Çünkü bazılarında turbo fırça yer ile temasında yetersiz kalıyor veya çalışmıyor. Bu nedenle fırçanın hızlı dönmesi ve güçlü olması aranan bir özellik olması gerekiyor. Turbo fırçanın dakikada ne kadar hızla döndüğüne dikkat etmek gerekiyor. Birçok marka ve modellere uyabilen “Universal Turbo Başlıklar” piyasada bulunmaktadır.

10. Hava Filtreleme Emisyon Sınıfı

Temizlenen alan içerisinde, elektrikli süpürgenin çalışma sırasında geri verdiği kirli havanın ne kadar temiz olduğu hakkında bizlere bilgi veren bir değerdir. Özellikle alerjik bir bünyeye sahip kişilerin toz tutma verimliliği değeri yüksek olan elektrikli süpürgeleri tercih etmelerini tavsiye ediyoruz.

11. Alınacak Elektrik Süpürge Tipini Belirleme

Günümüzdeki elektrik süpürgeleri genel olarak üç farklı filtrasyon sistemi kullanılmaktadır. Toz torbalı sistemine sahip süpürgeler, yıllardır kullanılan ve “klasik” yöntemle çekilen havayı bir toz torbasından geçirerek tekrar ortama veriyor. Sulu sisteme sahip süpürgeler ise adeta bir nargile gibi çekilen havayı sudan geçiriyor. Siklonlu sisteme sahip süpürgeler ise ise bir hortum gibi, haznesinde hava akımı döndürerek çalışmasıdır. Bu süpürge çeşidi bir fizik kuralı olan “eylemsizlik” kanunundan yararlanıyor.

Süpürgelerin aldığı havayı filtre etme sistemlerine göre üç tür (Toz Torbalı, Su Filtreli ve Siklonlu) ortaya çıkmıştır. Her birinin ayrı ayrı avantaj ve dezavantajı olan bu üç tür hakkında bilgi verelim.

Toz Torbalı Elektrik Süpürgesi: Toplanan pisliğin en kolay ve hijyenik tahliye edilmesinin yanı sıra Hepa 14 gibi ek filtreler sayesinde çok ince zerrecikleri yakalamayı da başaran bu süpürge tipi aynı zamanda en küçük cihazları barındırır. Toz torbalı filtrasyonun sessiz çalışmaya izin vermesi ve bu cihazların daha ucuza satılmaları da önemli avantajlar arasında.

Su Filtreli Elektrik Süpürgesi: Aslında uzun yıllardır üretilen bu tip süpürgeler, ülkemizde son 10 yılın modasıdır. Arnica markasının piyasaya fırtına gibi girişi ile iyice yaygınlaşan su filtreli süpürgelerin en önemli özelliği psikolojik faydalarıdır. Temizlikten sonra ortamdan çıkan kiri gören kullanıcının ciddi bir rahatlama yaşamasını sağlayan su filtreli süpürgeler aynı zamanda halı yıkama veya ıslak zeminden çekim gibi özelliklere de sahiptir. Ancak suların boşaltılması ve parçaların temizlenmesi gibi ek külfetler nedeniyle bu tip süpürgeleri tek cihaz olarak önermek zordur. Su filtreli süpürge kullanılan evlerde genellikle bir de mini süpürge bulundurulması bu sebeptendir. Ayrıca su filtreli süpürgelerin oldukça gürültülü çıkardıklarını da hatırlatalım.

Siklonlu Elektrik Süpürgesi: Piyasada “hem torbasız hem susuz” olarak bilinen bu süpürge tipi, içeriye giren havayı siklon denen odacıklarda döndürerek çalışır. Havadaki tozlar merkezkaç kuvveti nedeniyle odacıkların duvarlarına çarparak düşerler. Dyson’ın icadı olan bu sistem bugün başka markalar tarafından da kullanılmaktadır. Siklonlu süpürgelerin avantajları arasında çok yüksek ve asla düşmeyen emiş gücü ilk sırada yer alıyor. Bu tip süpürgelerin “alerji-astım hastaları için” veya “evcil hayvan besleyenler için” şeklinde satılmaları da bu sebepten kaynaklanıyor. Ancak siklonlu süpürgelerin toz haznelerini boşaltmanın zahmetli ve rahatsız edici bir iş olması ve bu tip süpürgelerin yüksek fiyatları da dezavantajlar arasında.

Toz Torbasız Elektrik Süpürgesi: Bu tip süpürgelerin torbalı elektrik süpürgesinden farkı, haznesinde toz torbası yerine toz haznesi barındırır. Torbasız süpürgeler, torbalı süpürgelere göre daha iyi performans gösterirler diye genel bir kural yoktur.  Torbasız süpürgelerin torba ihtiyacı olmadığından ilave masrafı yoktur. Ancak belirli periyotlarla filtre değişimi gerekmektedir. Torbasız süpürgeler, ne kadar tozun çekildiğini görmenize olanak sağlar ve hazne görüldüğünden doluluk oranı anlaşılır. Bununla birlikte günümüzde üretilen çoğu torbalı süpürgede torba doluluk göstergesi de bu imkânı sağlamaktadır. Torbasız süpürgelerde kullanıcı tozun boşaltılması esnasında bir miktar toza maruz kalabilir. Bu nedenle alerji, astım gibi rahatsızlığı olan kişilere tavsiye edilmez. Toz torbalı süpürgeler daha hijyeniktirler ve torba kolayca değiştirilebilir.

12. Doğru Filtre Sistemi Seçimi

Toz torbalı bir elektrikli süpürge almayı planlıyorsanız mutlaka HEPA filtresi olan bir süpürge tercih etmelisiniz. (Aslında toz torbalıların çoğunluğuna bu sistem var.) Çünkü mevcut tozlar, filtre sistemi olmayan süpürgelerde toz torbası doldukça emiş gücü azalan süpürgeden dışarı sızacaktır. Bu durum toz partiküllerinin etrafa yayılmasına neden olacaktır. Hijyenin ön planda olduğu su filtreli süpürgeler ortamdaki tozu ve mikropları suyun içine hapseder. Ayrıca toz yakalama kapasiteleri diğer süpürgelere göre daha yüksektir. Ancak bu tarz süpürgeler genellikle ağır yapıdadır. Bu yüzden sizlere pekte kullanım kolaylığı sunmayabilir. Ayrıca özellikle alerji ya da astım gibi rahatsızlığı olanlar HEPA filtreli ya da su filtreli süpürgeleri tercih etmelidir. Toz torbasız elektrikli süpürgelerde ise siklon filtre bulunuyor. Sürekli emiş gücü arayanların tercih edebileceği siklon filtreli süpürgeler daima güçlü performans sunabilirler. Bu süpürgelerin en önemli dezavantajı temizleme işleminin uzun sürmesi. Temizlenmesi ve yıkanması gereken parçalara sahip toz torbasız filtreler biraz daha profesyonel bir çözüm arayan kişileri bir nebze olsun tatmin edebilir.

Biraz uzun oldu ama umarım faydalı bir yazı olmuştur. Lütfen soru, görüş ve önerilerinizi yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. Yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim.

1 Yorum

"Yorum Yazın"

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yukarı